Neden Kilo Alıyoruz?
Sokakta fazla kilolu birini gördüğünüzde bu kişiyi çok fazla yemek ile suçlamayın. Kilo almak çok daha karmaşık başka nedenlerle oluşuyor.
Etrafımızda iki tür insan görürüz, biri fazla kilolu sürekli diyet yapan ve zayıflamaya çalışanlar ve bir de ne yerse yesin kilo almayanlar. Eğer siz de ikinci gruba yani kilo almayan kişiler grubundaysanız bu satırları okumanıza gerek yok, isterseniz daha eğlenceli başka bir sayfayı okuyabilirsiniz.
Bu yazıda kilo alma sorunu ile ilgili bazı tıbbi yani bilimsel yöntemlerle kanıtlanmış gerçekleri konuşacağız. İlk gerçek vücudumuzun yaşlanması olacak, evet yaşlanıyoruz! Erkeklerde veya kadınlarda 35 yaşından sonra hücreler ve organlar değişmeye başlar. Hepimizin gördüğü gibi cilt, kemikler, damarlar dahil nerdeyse bütün organlar yaşlanmadan etkilenir. Fakat bizim konumuzla ilgili önemli bir başka değişiklik olarak kaslar küçülmeye başlar. Erkekler ve kadınlarda kas kitlesi 35 yaşından sonra geçen her on yılda %10 kadar azalmaya başlar.
Diğer Kilo Alma Nedenleri
Eğer fazla kilonuz varsa ilk olarak bir doktora (örneğin bir endokrinoloji uzmanına) muayene olup bir sağlık sorunu olmadığını öğrenmeniz gerekli. Tiroid bezinin az çalışması, şeker hastalığı, menopoz veya sürekli stres gibi sağlık sorunları hormon dengesizliği yaratarak fazla kilolara neden olabilir. Bu sorunların saptanması ve gerekli olan tedavi için ilgili uzman doktordan yardım almanız gerekecektir. Bu genel muayene sonrasında bir hormon bozukluğu saptanmaz ise kilo vermek için aşağıda genel hatlarıyla anlattığımız herkesin yapabileceği sağlık açısından bir zararı olmayan yöntemlerle devam edebilirsiniz.
Zayıf Kaslar, Gereğinden Fazla Yağ Dokusu
Yaş ilerledikçe vücuttaki enerji gereksinimin azaldığını ve dolayısıyla alınan gıdalarda ve yaşam tarzında değişiklik yapılması gerektiğini çoğu kişi bilmez. Yıllar geçtikçe kas kitlesinin azalması sonucunda günlük kalori gereksinimi azalır, çünkü her gün aynı işleri yapsanız bile giderek azalan kas kitlesiyle vücudunuzun enerji (kalori) gereksinimi daha az olacaktır. Örneğin gündelik yaşamda merdiven çıkarken, evde iş yaparken veya sokakta yürürken eskisine göre giderek azalan miktarda enerji harcarsınız.
Bunun yanında otuzlu yaşlardan sonra insanlar meslek sahibi olur ve evlenir, daha durağan bir yaşantısı olmaya başlar. Bu yaşlardaki insanların gelirleri ve konforları da artmıştır, örneğin bir otomobil sahibi olmuşlardır. Yaşantıdaki bu değişikliklerin bir sonucu olarak kişilerin daha iyi beslenmesi ve porsiyonu artan yemekler ile günlük aldığı enerji miktarı da artar. Yaş ilerledikçe kas kitlesinin ve vücudun harcadığı enerji azalması nedeniyle gıdalarla alınan enerji fazla gelmeye başlar. Vücut gıdaların fazla gelen kısmıyla yağ üretip depolamaya başlar ve böylece fazla kilolar ortaya çıkmaya başlar.
Bu tür vücut yapısı olan kişilerin boylarına göre vücut ağırlığı oranı (BMI) normale yakın olabilir. Fakat vücuttaki kas kitlesinin azalması ile oluşan vücut ağırlığındaki düşüş, vücudun çeşitli bölgelerindeki yağ birikimi ile dengelenmiştir. İşte bu tür kilo alma toplumda en sık görülen tip olan yani orta yaşın üzerinde fazla kilolu kişilerin oranı ABD’de %35 kadar bulunmuş. İnsanların yaşam sürelerinin artması nedeniyle gelecekte bu oranın daha da artması beklenmekte. İleri yaş ile fazla kilolar birleşince özellikle kalp ve damar hastalıkları, şeker hastalığı gibi sorunların başlaması ve beklenenden erken dönemde ölümler ile sonuçlanabilir.
Kilo Vermek İçin Diyet Yapmayın
Vücutta yağ dokuları fazla olsa da fazla kiloları azaltmak için az kalorili diyet yapmak tamamen yararsızdır. Böyle yaparsanız vücuttaki enerji mekanizması organların çalışması için gerekli olan enerjiyi elde etmek için kas hücrelerini yıkmaya başlayabilir. Bu da zaten zayıflamış ve hacmi azalmış kas dokusunun daha da azalmasına neden olabilir. Ne kadar diyet yapsam da kilo almaya devam ediyorum, bu sözleri defalarca duydunuz değil mi? İşte bu yüzden çok fazla kilolu olsanız da diyet yapmamanız gerekli, yapmanız gereken sadece dengeli beslenmek.
Çoğu zaman farkında değiliz ama vücutta enerji harcayan tek organ kaslar değil, iç organlar, kalp ve beynin çalışması için çoğu zaman kaslardan daha çok enerji yani kalori gerekir. İşte bu yüzden hiç hareket etmeseniz ve evde uyusanız bile vücudunuzdaki organların çalışması için yeteri kadar kalori almanız gerekli. Ortalama vücut ölçüleri olan bir erkeğin günlük 2000-2500 kilokalori, bir kadının günlük 1500-2000 kilokalori alması gerekir. Bu enerjiyi vücudunuza sağlamazsanız, örneğin katı ve düşük kalorili bir diyet yaparsanız, kilo vermediğiniz gibi birçok organınızda sorunlar ortaya çıkmaya başlayabilir.
Kendinizi Spor Yapmaya Alıştırın
Evet, neden olmasın? Bize kilo aldıran kısır döngüyü kırmak için yaşı 35’i geçen fazla kilolu kişilerin spor yapmaya başlaması gerekli. Hareketlerinizi sağlayan kasların genç yaşlardaki gibi hacimlerini artırmak için açık havada koşma, yüzme, bisiklet, basketbol veya spor salonunda aletle yapılan ağırlık kaldırma, koşu bandı gibi spor türlerini tercih etmeniz gerekli. Doğal olarak vücut geliştirme yapmayacaksınız, bu önerdiğimiz sporlar ile kaslarınızın çirkin biçimde belirginleşmesi olanaklı değil.
İlk defa spor yapıyorsanız başlangıçta aşırıya kaçmayın, giderek daha uzun süreli ve zorlukta hareketler yapın. Düzenli olarak spor yapmak için bir spor salonuna üye olun ve mutlaka bir profesyonel spor eğitmeninden yardım alın.
Spor yaparken de aldığınız gıdalarda bazı değişiklikler yapmamız gerekli. Kasların gelişmesiyle artan protein gereksinimi için protein içeren gıdaları daha çok tüketin. Bunun yanında istediğinizi yemeye devam edeceksiniz ama şekerli ve hamurişi yemeklerden (karbonhidratlar) fazla tüketmemeniz iyi olur. Vücudunuzun enerji gereksinimini karbonhidratlar yerine yemeklerle alınan yağlarla karşılamaya çalışın. Böyle yaparsanız aç kalmayacaksınız, kaslarınızın hacmi artarken spor yaparken ortaya çıkan endorfin gibi hormonların etkisiyle kendine güveniniz artacak, daha mutlu bir insan olacaksınız ve kilo vereceksiniz.