Bir Sütyen Öyküsü

Kadınların günlük yaşamlarında kolaylık ve rahatlık sağlayan sütyen hakkında kadın sağlığı ve sosyal açıdan ilgi çekici bazı gerçekleri bilmemiz gerekiyor.

Vücudu destekleyen iç çamaşırları sınıfında olan sütyen kadınların gündelik işlerini veya ev dışındaki işleri daha kolay ve rahat yapmasını sağlar. Kadınlar uygun yapıda üretilmiş değişik türden sütyenleri kullanarak daha rahat spor yapabilir veya doğum sonrasında bebeğini daha kolay emzirebilir.

Sütyen Tarihi

Sicilya'da bir villa kalıntısında bulunan mozaikte spor yapan kadınlar
Villa Romana’da Spor Yapan Kadınları Gösteren Mozaik
(Büyütmek için tıklayın)

Sütyen benzeri göğüsleri örten ve koruyan örtüler tarihin çok eski zamanlarından beri pratik düşünceli kadınlar tarafından kullanılmakta. En eski tarihli buluntuya Sicilyada bulunan dünyanın en büyük boyutlu mozaiklerini içeren bir villa kalıntısında (Villa Romana del Casale) rastlandı. Burada bulunan ve MÖ 4. yüzyılda Roma İmparatorluğu döneminde yapıldığı saptanan mozaiklerde göğüslerini ve kalçalarını bir tür kumaş bant ile örtmüş kadın sporcular görülmekte. Eski Roma’da göğüsleri saran bu kumaş bantlara “apodesmos” deniyordu. Bu mozaikteki kadınların kalçalarına sardıkları kumaşı da düşünürsek bu hafif spor kıyafet aynı zamanda dünyada giyilen ilk bikini olabilir.

Tarih boyunca resimler, heykeller veya mozaiklerde kadınlar tarafından çeşitli sütyen biçimleri giyildiği görülmekte. Avusturya’nın güneydoğusunda Tyrol eyaletinde bulunan Lengberg Şatosu’nda 2008 yılında yapılan restorasyon çalışmalarında erkek ve kadın iç çamaşırları kalıntıları bulundu. Karbon testi ile 15. yüzyılın sonlarına doğru üretildiği saptanan kadın iç çamaşırlarından birinin günümüzdeki sütyen türlerine çok benzediği görüldü. Bu kalıntılar elimizdeki bilgilere göre modern kadın iç çamaşırlarına benzer ilk örnekleri olarak kabul edilebilir.

Lengberg Şatosu'nda Bulunan Sütyen Benzeri Kalıntılar
Lengberg Şatosu’nda Bulunan Sütyen Benzeri Kalıntılar
(Büyütmek için tıklayın)

20. yüzyılın başlarında kadınların günlük yaşantıları daha aktif olmaya başlayınca eski kıyafetler terkedilip günümüzdekine benzer giyim biçimi yaygınlaşmaya başladı. Bu değişimden kadın iç çamaşırları da etkilenerek daha hafif ve kullanışlı modeller üretilmeye başlandı. 1910 yılında New York’da (ABD) yaşayan o sırada 19 yaşında olan Mary Phelps Jacob (veya takma ismiyle Caresse Crosby), bir davet için giyinirken korsesinin zorluk çıkardığını görünce göğsü için iki mendil ve ipek kuşaklardan oluşan bir sütyen modeli diktirmiş. Bu modelin çok kullanışlı olduğunu görünce patentini alıp küçük bir atölyede üretime başlamış ve ticari olarak oldukça başarılı olmuş. Günümüzde de kullanılan sütyen türlerinden birinin patentinin genç bir kadına ait olması da oldukça etkileyici.

Sütyenin Kadın Sağlığı Açısından Önemi

Kadınların tarihte olduğu gibi günümüzde de neredeyse her gün vücudu desteklemesi için kullandığı sütyen kadın sağlığı açısından önemli bir iç çamaşırı türüdür. Sütyen kullanımı hakkında kadın sağlığı konusunda bir çok yanlış inanış var. Bunlardan en yaygın olanlarından biri sütyenin memelerin yapısını koruduğu yani sarkmasını engellediği biçimindedir. Gerçekte memeler içlerinde bulunan bağ dokuları sayesinde sütyenin yardımı olmadan kendiliğinden biçimini koruyabilir.

Bu konuda Fransa’da Besançon Üniversitesi’nde Prof. Jean-Denis Rouillon tarafından yaşları 18-35 arasında bulunan 300 kadında 15 yıl boyunca yapılan bir takipte sütyen kullanmanın memelerin sarkması konusunda yararlı bir etkisi saptanmamış. Sonuçları 2013 yılında açıklanan bu çalışmaya katılan kadın sayısının az olması güvenirliğini azaltacak olsa da bu konuda fazla bilimsel çalışma olmadığı için bu ilk verilerin biraz fikir verdiğini kabul etmek gerekli.

Spor için en uygun sütyen modeli; enkapsüle tip
Spor için en uygun sütyen modeli; enkapsüle tip.(Büyütmek için tıklayın)

Kadınlarda memelerle ilgi sorunlar sadece sarkmalardan ibaret değildir. Özellikle meme ölçüleri büyük olan kadınlarda uygun sütyen kullanmadan spor yapmak, koşmak hatta yürümek bile sorun kaynağı olabilir. Spor yaparken sütyen kullanılmadığı durumlarda memelerin hareketleri bel ağrısı, meme ucunda yaralara ve kanamaya neden olabilir. Bu nedenle spor yaparken özel sütyen kullanımı tıbbi olarak gereklidir.

Bu konuda İngiltere’de Portsmouth Üniversitesi Spor Bölümünde Dr. Joanna Scurr öncülüğünde yapılan ve 2008 yılında sonuçlanan bir çalışmada kullandığı sütyen tipi ve ölçüsünü doğru seçmeyen kadınların spor yaparken memelerinde hareket nedeniyle ağrı yaşadığı görülmüş. Bu nedenle memelerin her yönde hareketini sınırladığı için bütün kadınlar için spor sütyenlerinin özellikle “enkapsülasyon” tipinde yani her açıdan baskı uygulayan yapıda olması önerilmiş.

Yeni doğum yapmış kadınların süt verme döneminde özel tipte sütyen kullanması emzirme işlemini kolaylaştırır ve memelerin yapısını koruyabilir. Menopoz döneminde kadınlık hormonu eksikliğinden dolayı memelerin küçülme ve sarkması gibi değişiklikler ortaya çıkar ve sütyen kullanımı bunların etkisini azaltabilir.

Feminist Bakış Açısıyla Sütyen

Feminizm neredeyse bir yüzyıldan beri bütün dünyada kadın hakları konusunda çok değişik alanlarda büyük başarılar elde etti. Bunun yanında hala çözülmesi gereken sorunlardan biri de kadınların giyimi olarak ortaya çıkıyor. Kadınlar günümüze kadar özellikle kentlerde ve çalışma ortamında kültürel olarak erkeklerin baskın olması nedeniyle giyim konusunda çok baskı görmeye devam ediyor.

Kadınların kullandığı sütyen de toplumdaki birçok odaktan kaynaklanan baskılardan nasibini alıyor. Günlük yaşantı içinde kadınlar çoğu zaman sağlık açısından gerekmediği ve kendisi istemediği halde sütyen kullanmaya zorlanıyor. Örneğin meme ölçüleri büyük kadınlar işyerinde küçük ölçülerde sütyen takarak bu durumun dikkat çekmesini önlemeye çalışır. Sonuçta kadınların vücudundaki doğuştan gelen ve her insanda görüldüğü için normal karşılanması gereken farklılıkların erkeklerde olduğu gibi gereğinden fazla dikkat çekmemesi gerekli.

Geçen yüzyılda başlayan ve günümüzde güçlenerek devam eden feminizm felsefesi kadınların sütyen kullanımına karşı çıkıyor. Gerçekten kadınlar sütyeni çoğu zaman istemediği halde sokakta veya işyerinde dikkat çekmemek için kullanıyor. Bunun yanında bazı kadınlar da memelerini daha büyük göstererek veya memelerini birbirine yakınlaştırıp seksi görünerek erkeklerin dikkatini çekmek için sütyen kullanıyor. Feminizm felsefesi açısından kadınlar tarafından sütyenin bu iki kullanım nedeni kabul edilemez durumda.

Feminizme göre kadınlar her konuda erkekler ile eşit haklara sahiptir ve davranış biçimlerini erkeklerin isteklerine göre değiştirmemelidir, bu düşünceyi hepimizin desteklemesi gerekli. Her yıl ekim ayı “Meme Kanseri Farkındalık Ayı” ve aynı ayın 13. günü ise “Sütyene Hayır Günü” (No Bra Day) olarak kabul edilmiştir. Kadın sağlığı açısından önemli olduğu için bu tarihleri aklınızda tutmanızı tavsiye ediyorum.Son

(Bu yazıda halk arasında kullanılan “göğüs” sözcüğü yerine “meme” sözcüğü kullanmayı tercih ettim. Bunun nedeni doktor olarak mensubu bulunduğum tıpta yanlış anlaşılmayı engellemek için böyle kullanılmasıdır.)

You may also like...